Federal Hakim Reed O’Connor, ABD Hazine tahvilleri için SEC’in satıcı kayıt gerekliliğine karşı önemli bir karar vererek düzenleyici otoritedeki köklü bir değişimi işaret etti.
Bu karar, SEC’in finansal piyasaları düzenleme yaklaşımına yönelik daha geniş endişeleri yansıtarak özellikle likidite üzerindeki etkileri ve satıcı rollerinin tanımını sorgulamaktadır.
O’Connor, kararında yatırımcı ve satıcı arasındaki tarihsel ayrımın önemini vurgulayarak, “Mahkeme, bu Kural aracılığıyla Borsa Yasası’nın bu denli genişletilmesine izin vermemektedir.” dedi.
Federal Hakim Reed O’Connor’ın ABD Hazine tahvilleri ile ilgili olarak SEC’in satıcı kayıt kuralına karşı verdiği karar, ajansın düzenleyici otoritesini sorgulayan önemli bir emsal oluşturuyor.
SEC Satıcı Kuralı Reddedildi: Gensler’ın Düzenleyici Ajandasına Darbe
SEC, Hazine tahvilleri piyasasında hedge fonlar ve yüksek frekanslı traderlar üzerindeki denetimi artırmak amacıyla bu kuralı Şubat ayında yürürlüğe koydu. Düzenleyici, bu adımı geleneksel satıcılarla aynı denetimden geçmeleri için gerekli olduğunu savundu.
Texas Kripto Özgürlük İttifakı (CFAT) ve Blockchain Derneği gibi kripto kuruluşları, bu kuralın SEC’in yetkisini kongre niyetinin ötesine genişlettiğini belirterek reddetti. Hakim O’Connor, bu satıcı kuralının 1934 tarihli Menkul Kıymetler Borsa Yasası ile tutarsız olduğuna karar verdi.
Yönetilen Fonlar Derneği (MFA) de bu kurala karşı çıktı ve kuralın belirsizlik yarattığını ve yük oluşturduğunu ifade etti. Uyum sağlamanın yüksek maliyetler doğuracağını, hukuki belirsizlikler yaratacağını ve firmaların tahvil işlemlerini tamamen bırakmalarına neden olabileceğini savundular.
“Mevcut haliyle Kural, ‘yatırımcı’ ve ‘satıcı’ ayrımını fiilen ortadan kaldırmaktadır. Mahkeme, bu Kural aracılığıyla Borsa Yasası’nın bu kadar genişletilmesine izin vermemektedir,” diye yazdı O’Connor, kararında.
Bu hüküm, Gary Gensler başkanlığındaki SEC’e yönelik eleştirileri gündeme getiriyor. Gensler, uzun süredir düzenleyici aşırı müdahale suçlamalarıyla karşı karşıya. Seçimle göreve gelecek olan Donald Trump, Gensler’ı değiştireceğini ve ilk 100 gününde kripto paralar için bir düzenleme komitesi kurma taahhüdünde bulundu.
Gensler, Ocak 2025’te istifa edeceğini açıklamıştı. Bu karar, SEC’in mevcut düzenleyici ajandasına bir başka darbe indirmiş oldu.
Ayrıca, bu karar kripto endüstrisi için olumlu bir zafer niteliği taşıyor. CFAT ve Blockchain Derneği gibi gruplar, bunu düzenleyici aşırı müdahaleye karşı gerekli bir denge olarak değerlendiriyor. Hedge fon savunucuları da bu sonucu piyasa likiditesi ve ticaret özgürlüğü için bir kazanç olarak kutlayacaklardır.
SEC, kararı 5. ABD Temyiz Mahkemesi’ne itiraz edebilir ancak bu konu hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. Mahkemenin SEC girişimlerini sıklıkla reddetmesi nedeniyle, başarılı bir itiraz olasılığı belirsizlik taşımaktadır.
Kararın Gelecekteki Düzenlemelere Etkisi
Bu karar, SEC’in dijital varlıklarla bağlantılı çeşitli finansal araçlara yönelik gelecekteki düzenleyici denetimine bir emsal teşkil edebilir. Kripto paralarla ilgili finansal
Ayrıca, bu durumun kripto para birimlerinin benimsenmesi ve geniş kitleler arasında entegrasyonu üzerinde olumlu bir etkisi olabileceği düşünülüyor. Yasal belirsizliklerin azalması, yatırımcı güvenini artırabilir ve daha fazla kurumun kripto para ekosistemine girmesine olanak tanıyabilir. Ancak, bu sürecin nasıl işleyeceği ve hangi düzenleyici çerçevelerin oluşturulacağı, önemli bir belirsizlik unsuru olarak kalmaya devam edecek.
Gelecek Persfektifi
Bireysel yatırımcılar ve büyük finansal kurumlardan gelen artan ilgi, kripto para birimlerinin gelecekte daha fazla yaygınlık kazanabileceğini gösteriyor. Ancak, bu tür bir büyüme, etkili bir düzenleyici çerçeveye dayalı olmalıdır. Uzmanlar, düzenleyicilerin ve endüstri liderlerinin karşılıklı iş birliğinin, sektördeki gelişim sürecini olumlu yönde etkileyeceğini vurguluyor. Dolayısıyla, hem piyasa katılımcılarının hem de düzenleyicilerin, değişen koşullara ve yeni gelişmelere hızla uyum sağlamaları gerekecek.
Sonuç olarak, bu karar kripto para sektöründe tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Birçok paydaş, bu durumu daha geniş bir yasal çerçeveye ulaşmanın başlangıcı olarak görüyor. Zamanla, hem yatırımcılar hem de kullanıcılar için daha öngörülebilir ve güvenilir bir piyasa ortamı yaratmak, sektörü daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyabilir.